E-Spor uzun ismiyle elektronik sporlar kelime anlamı olarak çeşitli spor dallarının dijital oyunlara uyarlanması, bireysel ve takımlar halinde rakiplere karşı oynanmasıdır. E-spor en basit diliyle bazı bilgisayar oyunlarının profesyonel liglere katılan profesyonel oyuncular ile oynanmasıdır. Son yıllarda adını sıklıkla duymaya başlasak da aslında e-sporun doğuşu 1972 yılına kadar dayanıyor. Profesyonel oyuncuların katıldığı profesyonel müsabakalar genellikle normal spor branşlarında olduğu gibi ödüllü oluyor. Bir oyunun e-spor olabilmesi için profesyonel lig olması gerekiyor. Bir başka deyişle E-spor, oyunların profesyonel sahnesi olarak karşımıza çıkıyor.

Dünya’da ve Türkiye’de gittikçe büyüyen bir kitleye sahip olan e-spor artık resmi hale geldi. Federasyonlar ve kulüpler kuruldu yönetmelikler yazıldı yani e-sporun artık profesyonel bir spor branşından farkı yok. Bir dönemin yakından tanıdığı Counter-Strike, Dota, League of Legends gibi MMORPG (massive multiplayer online role playing) ve FPS (first-person shooter) oyunları, internet sayesinde milyonları aşan kitlelere ulaştı. Doğal olarak, oyun sektörünün içinde apayrı bir sektörün ortaya çıkmasına vesile olan bu yayılım, oyuncular arasında düzenlenen turnuvalar sayesinde artık genel geçer bir spor türü niteliğini kazanmış duruma geldi.

E-sporda şu an için yer alan başlıca oyunlar;

  • League of Legends
  • FIFA
  • CS:GO
  • PES
  • ZULA
  • PUBG
  • Fortnite
  • Wolfteam
  • Dota 2
  • Overwatch
  • Hearthstone

Şeklinde sıralanabilir.

E-spor oyunları ile uğraşıp para kazanan insanlar için “ne kadar şanslı, oyun oynayarak para kazanıyorlar” şeklinde iç geçirenler hayli fazla. Fakat işin iç yüzü pek de öyle değil. Keza pek çok profesyonel e-spor oyuncusu, 24 saatlik zaman dilimi içerisinde en az 8 –9 saat oyun oynayarak antrenman yaptıklarını dile getiriyor. Yani bu durum günlük yaşamınızı büyük oranda etkileyecek. e-spor, 2000’li yılların başları itibariyle ödüllü turnuvaların ivme kazanmasıyla varlığını hissettiren ve oyuncuların, profesyonel takımlar bünyesinde resmi lig ve etkinliklerde oyun oynayarak hayatlarını kazandığı bir spor dalıdır. Ülkemizde Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü tarafından e-sporcu lisansı verilmekte, oyun oynayarak geçimini sağlayan kişiler profesyonel oyuncu olarak değerlendirilmektedir.

E-sporda başlangıç yaşı 13-14 dolaylarında kabul edilirken, oyuncuların çoğu zaman 30 yaşına gelmeden sektörden emekliye ayrıldığı görülmektedir. E-spora tüm Dünya’da ve ülkemizde yapılan yatırımların, hâlâ bebek adımlarını atan sektörün geleceğine dair büyük bir ışık tuttuğunu söylemek mümkün. Yakından takip ettiğimiz ülkemizde futbol kulüplerinin sektöre girişi dışında Amerika ve Avrupa’da da büyük spor kulüpleri e-spor takımlarına yatırım yaparken, özellikle Kore ve Çin gibi ülkelerde e-sporun artık bir kültür olarak yer ettiği anlaşılmaktadır.

Günümüzde yeni nesil artan bir şekilde “geleneksel” sporlardan uzaklaşıp, kimi zaman çok daha rekabetçi, kimi zaman çok daha heyecanlı olabilen oyunların profesyonel dünyasına adım atıyor. Ödül havuzu 20 milyon dolara kadar yükselebilen e-sporda, dünya şampiyonası ismiyle düzenlenen büyük turnuvalarda anlık seyirci sayısı yüz milyonlara yaklaşırken, hem küresel, hem dijital, hem de dinamik ve genç bir kitle e-spor ile yatıp kalkıyor. “Siberatlet” adı verilen oyuncuların bilgisayar başında sadece oyun oynadıklarını düşünebilirsiniz. Fakat özellikle profesyonel e-spor takımlarında uzun saatler süren online antrenmanlar olduğunu not düşmeliyiz. Yani e-sporcu olmak da oldukça çaba ve zaman gerektiriyor. Canlı olarak yayımlanan büyük e-spor karşılaşmaları genellikle spor, dövüş, strateji ve birinci şahıs nişancı oyunlarını kapsıyor. Diğer bir deyişle nasıl ki fiziksel sporda farklı spor türleri varsa e-sporda da öyle. Bu arada internet üzerinden oynanan oyunlar sayesinde yapılan e-sporun ne kadar gelişmiş olduğunu belirtmek için ülkemizdeki takımlardan da bahsetmek faydalı olabilir. Mesela Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın da League of Legends oyunu için kurdukları e-spor takımları bulunuyor. E-spor müsabakalarında ücretli ya da ücretsiz oyunlar oynanabiliyor. Fakat burada önemli olan, organizasyonda karşılaşacak oyuncuların ya da takımın eşit şartlara sahip olması (örneğin bir takımın/oyuncunun oyundaki ek özelliklere sahip olmaması) gerekiyor. Bu sayede e-sporun en önemli özelliklerinden olan rekabet ön plana çıkabiliyor.

Profesyonel bir e-sporcu olabilmeniz için lisans almanız da şart. Türkiye’ye genel olarak baktığımızda genç nüfusun ağırlıklı olmasından ve özellikle Dünya’da hiç olmadığı kadar internet kafe yaygınlığından dolayı nispeten büyükşehirler dışında kalan bölgelerde bile oyun oynanabiliyor oluşu; Türkiye’yi coğrafyanın en kritik bölgelerinden biri yapıyor. Ancak buradaki potansiyeli görerek bu alana yatırım yapacak oyun firmalarının ve/veya dağıtıcı firmaların rolü çok büyük. Bu konuda ülkemizde uzun süredir faaliyet gösteren Joygame (Netmarble Turkey), Riot Games, Nfinity Games, Bigpoint, Nttgame, Gameforge, Lokum Games gibi firmaların Türkiyede e-spor adına yaptığı çeşitli projeler ve yatırımlar mevcut. Özellikle Riot Games’in League Of Legends alanında Dünya çapında e-spor özelinde oluşturduğu ve etkilerini ülkemizde de gördüğümüz atılımlar oldukça önemli ve değerli olmaktadır.

Covid-19 pandemisi sebebiyle birçok sektör olumsuz etkilenmiş durumdadır. E-sporda gelir kaynakların da bilet ve sponsorluk gelirlerinin yerinin büyük olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu sebeple e-spor gelirleri düşse de diğer gelirlerle beraber ekonomiye kaktı sağladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de e-spor etkinlikleri youtube ve twitch gibi sosyal medya platformlarından yayınlanmakta ve destekleyiciler tarafından maddi kazançlar sağlayabilmektedir.

E-spor konusundaki önyargılar:
1- Sadece bilgisayarda oyun oynamak,
2- Boşa zaman geçirmek,
3- Obezite tehlikesi,
4- Hareketsiz yaşam,
5- Asosyal gelişim,
6- Oyun bağımlılığı ve çok daha fazlası.

E-spor’un olumlu etkileri:
1- Takım çalışmasını öğrenme,
2- Birçok oyuncu bilgisayar başında farklı kültürlerdeki oyuncular ile farklı dillerde iletişim kurabildiğinden dil öğrenebilme imkanı,
3- Stratejik, analitik düşünme ve hızlı karar verebilme yeteneği sağlaması,
4- El, göz ve zihin koordinasyonu sağlaması,
5- Teknolojik bilgi ve becerilerinin arttırılması,
6- Farklı kültürlerin tanınabilmesi ve farklı kültürlerdeki insanlarla arkadaşlık kurabilmesi,
7- Oyunların temelinin matematik olmasından hareketle çocuklara oyunlar üzerinden ders öğretilebilmesi,
8- Strateji oyunu oynayan çocuklarda görev yönetimini arttırması,
9- Liderlik vasfının geliştirilmesi,

Her spor dalı kendi içinde tehlikeli ve faydalı özellikler içermektedir. Bugün Dünya’nın en popüler sporu Futbol bile Dünya’nın en tehlikeli 10 sporu içinde yer almaktadır. Örneğin boks, araba yarışları, güreş, halter vb. gibi sporların yararı ve zararı bulunmaktadır.

Sonuç olarak normal bir spor olmasa da e-sporun kişisel gelişime katkı sağladığı ve zararlı alışkanlıklardan koruduğu ortadadır. Tabi ki her sporda olduğu gibi çeşitli olumsuz tarafları bulunsa da önemli olan e-sporların sağlığı tehlikeye atmayacak şekilde bilinçli yapılmasıdır.

Yazar: Yasin YOĞUN

Kaynakça: https://www.guvenlioyna.org.tr/blog-detay/turkiyede-e-spor-ve-faydalari